MyLittle Shoping World Headline

Pazar, Mayıs 08, 2011

Tüm Annelerin Günü Kutlu Olsun :***



Bugün Anneler günü, herkesin Annesi ayrı bir güzeldir, ayrı bir iyiliktedir. Annenin insan hayatındaki yeri hiçbirşeyle ölçülemez bile, 1 yaşındayken de korktuğunuzda tek sığınağımız Annemizdi, 20 yaşındayken de üzüldüğümüzde, korktuğumuzda Annemiz, 50 yaşında da en güvenli sığınağımız Annelerimiz.

Yaşayan her canlının Anneye olan saygısı sevgisi başka hiç birşeye yoktur şu yaşadığımız dünyada.
İnsanı bir kenara bırakın, kimisi 3 ay sonra kimisi 2 yıl sonra annelerinden ayrılan kendi yavrularına sahip hayvanlar bile anneleriyle uzun süre sonra karşılaştıklarında küçük birer yavruya dönüşüyor.  Annelik duygusu,sevgisi öyle birşey ki kendi canından olanı bırakın, başkasının yavrusunu kendinin gibi korur kollar sever.


Aşağıdaki belgeseli eminim çoğumuz hayretle izlemişizdir, işte az önceki cümlelerime en güzel örnek;

Eye of the Leopard Belgeseli : Adı Lagadema.




Bu kadar uzatmak yeter ;

Kısaca şu nu demek istiyorum;

Bizleri dünyaya getiren , dünyadaki varlığımızın ilk anlarından itibaren hertürlü çilemizi hiç şikayet etmeden çeken, bizi küçük bir canlıdan büyük bir insana dönüştüren, bizi yeşerten, canından can veren, biz sevinince daha çok sevinen , ufak bir üzüntümüzde anlayamadığımız şekilde kahrolan, bir dakika görmese hasretin en büyüğünü yaşayan,  eşşek kadar insan olsakta , 20 30 40 50 yaşına gelsekte hala bizi ilk günkü halimizle seven, o günki gözlerle bakan, varlığı her zaman en çok neşe, huzur,mutluluk, güven veren, yokluğunun düşüncesi en sert insanı bile korkutan, çaresiz bırakan,göz yaşlarına boğan,  şu hayatı ve hayattaki sevdiğimiz herşeyi bize sevmeyi,yaşamayı, iyiyi,güzeli, öğreten, Cennetin bile ayakları altına serildiği (önce Kendi annem olmak üzere) tüm mübarek anneler,

 iyi ki varsınız, iyi ki annemizsiniz, Anneler günün kutlu olsun.


Aşağıdaki resimleride tesadüfen buldum , günün anlam ve önemiyle %50 alakalı :D

Bebek Kostümleri




 






Favorim yaaa çok tatlı



çok şirin yaaa:D



Çarşamba, Mayıs 04, 2011

Nostarji : Şeker Kız Candy"Candy Candy" ve Sevdiğim (Önerdiğim ) Animeler

Şeker Kız Candy - Candy Candy


Konichi wa..

Herhalde artık Uzak doğu dillerine olan ilgimin başlangıç noktasını tahmin etmişsinizdir:D Evet Şeker Kız Candy .. Anne ve teyzelerimizle tek ortak çocukluk anımız olan, pembe dizilere taş çıkartan ( hala yayınlansa utanmadan, sıkılmadan izleyeceğim) Anime.

Anime nin ne olduğunu bileniniz var mı bilmiyorum ama Japon çizgi filmi olarak ( genellikle bebelere değil büyüklere çizgi film tadında ) genellikle önce Manga (Manga, Japonların çizgi roman çizgi roman için kullandıkları sözcüktür)olarak oluşturulmuş ve daha sonra ekrana aktarılan Japon Çizgi Filmi olarak isimlendirebilirim kısacası.

Gelelim Şeker Kız Candy'e ,( a.k.a. Candice White ) yetimhaneye Pony 'nin Evine bebekken bırakılmış, gariban ama hayat karşısında herzaman güçlü bir karakter çizmiş herkese yardım eden, aman kimse kırılmasın üzülmesin diye kendini paralayan, Hayatının Aşk ı Anthony ile tanıştıktan sonra, hayatına düzenden çok karışıklık giren, tam herşey düzelmişken Anthony 'i kaybeden , Anthony nin acısını kalbine gömmüş Amerikadan İngilitere ye giderken gemide Anthony e benzettiği, düşünceli, kendini beğenmiş şımarık Terry ile tanışan, ve aslında aynı okulda olduklarını öğrenen, birbirlerini tanıdıkça aşık olmaya başladıkları sırada (yine) tam kavuşacakken,Ilayza nın (kıskanç şey) oyununa gelip okuldan atılan Terry için peşinden kaçan, mutluluğu tam buldu derken hep elinde patlayan, ( böyle anlattığıma bakmayın şaka olsun diye - 115.bölümü izliyince bitti diye baya üzüldüm çok severim yani ) güzel bir animedir ve Türk Televizyonlarında hepimizin aklında kalan son sahnesi , Terry nin peşinden giderken , bir evde kalan ve oradaki çocuk hastalandığı için bir dağa doğru doktoru çağırmaya diye koşarkenki sahnedir.

Senelerce bu sefer hepsini yayınlarlar diye ( tabiki severek ) tekrar tekrar izlediğim Şeker Kız Candy i hala neden hep aynı bölümde kestiklerinin mantığını kavramış değilim. Bu gün bile tekrar yayınlasalar çoğumuzun oturup sıkılmadan izleyeceğine, ve yayınlayan Tv Kanalına sempati ve reytingleri arttıracağına eminim. En son Üniversite de Star Tv de sabahın bir kör vaktinde yayınladıklarını öğrenip yetiştiğimde (zaten 54.bölüme kadar sahip oldukları ) hep 30. bölümler de yakaladım. 54. e kadar da izledim.
Candy Candy

Geçen sene uzun süren araştırmalarım sonucu en sonunda bütün bölümlerini buldum,izledim ve Hard Disk imin en derin köşesine sakladım. Daha sonraki bölümleride Terry i görme umuduyla 4 gözle izlesemde, heyecanlı olaylar, tekrar tekrar yaşanan tahlilsizliklerle birlikte herzaman gülümsemesini bilen bir karakter olan Candy, tamamen kendi için olmasada mutlu sonla bitiyor arkadaşlar..15 - 20 bölüm olsaydı eksik kalan, paylaşırdım ama daha 60 bölüm olduğu için ne internet dayanır ne de bilgisayar, belki bir gün yavaş yavaş da olsa paylaşırım





birde kalsik olarak açılış parçasını paylaşıyım, ( nasılda ezberimdeymiş yaa hala söyleyebiliyorum=) )

birde güzel sahnelerden bir kaçı:)işteee...









Bu videoları izledikten sonra yine duygusallaştım:) Son olarak size Romantik komedi tadında yep yeni animelerden birini tavsiye etmek istiyorum.


Kimi ni Todoke [ " Reaching You"/" From me to You" ]






Kuronuma Sawako - Kazehaya



Bayılarak izlediğim harika bir animedir. Kimi ni Todoke ve Kimi ni Todoke 2nd Season olarak iki sezon izledim, bazen Sawako nun saflıklarından bıkkınlık geldiğini düşünebilirsiniz ama bir sonraki sahnede komik tarafını görünce tekrar sempati duymaya başlıyorsunuz. Kuronuma Sawako baş kahramanımız, hayatı boyunca sınıftaki ve dışarıdaki arkadaşları tarafından hep yanlış anlaşılmış, ürkek ve tatlı tavrı ile aslında ne kadar iyi niyetli olursa olsun tam zıttı anlaşılmıştır. Okuldaki arkadaşları Sawako yu garip tavırları korkutucu gülümsemesi ve simsiyah saçları nedeniyle "Ring" dan"Halka" daki hayalet kıza benzetip, Sadako takma adını verirler. Kazehaya -kun (ilk karşılaşıp,tanıştığıklarında Sawako ya gayet samimi şekilde soru sorar, gülümser ve teşekkür eder,) onunla konuşmaya başladığında,Sawako nun kendine güveni (farkında olmadan ) geri gelir, ve yavaş yavaş herkesle konuşmaya başlar ve hikaye daha da eğlenceli bir hal almaya başlar. Yanlış anlaşılmalar, işlere burnunu sokanlar, uzaktan bakanlar, tatlı tatlı kıskançlıklar ve bir çok sahne.. Benden söylemesi bayılacaksınız:D


hatta bir kaç değişik resim paylaşıyım merakınız artısın :D
sadakooooo:D

bu sahnede puhahaha diye kopmuştum

kimi ni todoke 2nd season

kimi ni todoke

bu da internete bulduğum süper bir çizim :D Devianart ta daha bir çoğunu bulabilirsiniz


işte ;Sawako ya Sadako demelerinin nedeni , Ring filmindeki gibi :D


Erkek ler diyebilir " ne romantikliği komikliği anime dediğin kanlı canlı olur diye " o zaman da size bir kaç isim veriyim " Elfen Lied, Vampire Knight , Helsing, Naruto, Bleach,, ... vee en çok sevdiklerimden - mangası da güzel - The High School of Death " :)



Death Note ( süperdir,İmdb notu:9,2 , Kesin izleyin) olaylar başlamadan önce, Ryuk adındaki shinigami(ölüm tanrısı) kendi “Ölüm Defteri’nin” kurallarını insanların dünyasında en çok yaygın dil olduğu için ingilizce olarak yazar ve dünyaya gitmek istediği için defteri dünya ya düşürür, Çok iyi polisiye, doğa üstü, film tadında izleyeceğiniz bir animedir. Konusu ve sürükleyiciliği bakımından benzersizdir. Ayrıca sinemaya aktarılan nadir animelerden biridir http://www.imdb.com/title/tt0810827/
  • Ölüm defterinin ilk sayfasında kurallar vardr bu kuralar;


  1. Ölüm Defterine ismi yazılan kişi ölür.
  2. Deftere yazdığınız kişinin yüzünü bilmezseniz o kişi defterden etkilenmez. Böylece aynı isime sahip olan kişiler de ölmez.
  3. Bir kişinin adı yazıldığı zaman o kişi 40 saniye içinde ölür. Eğer ölüm biçimi yazılmazsa o kişi kalp krizinden ölür.
  4. Ölüm şeklini yazdıktan sonra 6 Dakika 40 Saniye içinde ölümün detaylarını yazabilirsiniz.
  5. Bir kişi Ölüm Defterini kullanmışsa ne cennete ne cehenneme gidebilir , hiçliğe karşır.
  • Defterde yazılmayan kurallarda vardır;
Ölüm defterinden ufacık bir parça bile defterin bütün özelliklerini taşır.
Deftere dokunan her kişi o defterin ölüm meleğini görebilir.

  • Defter sahibi ile ölüm meleği arasında bir göz takası vardır. Ölüm meleğinin gözleri bir insanın başının üstünde onun ismini ve kalan zamanını görür. Defter sahibi kalan hayatının yarısına karşılık bu yeteneği alabilir.
  • Ölüm meleği defterle ilgili hiçbir şeyi defter sahibine söylemek zorunda değildir.
  • Defterin sahibi sahiplikten vazgeçerse defterle ilgili bütün anılarını unutur ve ölüm meleğini artık göremez.
  • Defter sahibi ölüm meleği gözlerine sahipken defterin sahipliğinden vazgeçerse ölüm meleği gözleri gider ama giden yaşam süresi geri gelmez.
  • Ölüm meleği gözlerine sahip olanlar yalnızca kendi yaşam sürelerini ve defter sahiplerinin yaşam sürelerini göremezler.
  • Eğer deftere yazılan ölüm başka insanlarıda öldürüyorsa ölüm yazılan şekilde gerçekleşmez. Kişi kalp krizinden ölür.
  • İmkansız olan ölümler gerçekleşmez. Kişi kalp krizinden ölür. [umarım merak uyandırmışımdır]

The High School of Death (imdb 8/10)
High School of Death - Manga


Neyse bayanlar için de romantik komedi anime listeside eklemek lazım; canınız sıkıldığında ve özellikle bunaldığınızda ilaç gibi gelecek bir kaç anime daha, ( salak salak evlilik programları , tv programlarını ve dizileri izlemekten iyidir diye düşünüyorum, onlarda bir kavga bir dövüş insanın daha beter sinirlerini hoplatıyorlar ) listeliyim

(Kimi ni Todoke sezonlarından sonra sırasıyla izleyin derim:)) )
itazura na kiss op/end
1- Itazura na kiss
2- Lovely Complex
3- Ouran High School Host Club
3- Special A
4- Kaichou wa Maid-Sama
5- Nana
6- Melancholy of Haruhi Suzumiya
7- Skip Beat
8- La Corda serisi
9-Chobits
10-Nodame Cantabile
11- Peach Girl
ve daha bir çoğu

Animelerle ilgili sevdiğim bir diğer şeyde harika soundtrack ları olması, daha önceki yazılarımda da belirttiğim gibi Müziğin Evrensel bir dil olduğunu adeta haykırıyor( size öyle gelmiyorsa bana öyle geliyor da olabilir bilmiyorum:P ) . Özellikle yukarı saydığım animlerden NANA, Kimi ni Todoke , Death Note, Elfen Lied, Naruto, Bleach soundtrackları ile hayatıma renk katan animelerden , fakat daha soft bir müzik olduğu için aslında Kimi ni Todoke ve NANA müziklerini daha çok tercih ediyorum , internetten soundtrack müziklerini bulmak çok kolay , izledikten sonra , izlemeseniz bile müziklere bir göz atın derim . Hatta sevdiklerimden bir kaçını paylaşıyım, ( kim bilir belki sizde benim gibi beğenirsiniz)

Kimi ni Todoke 2nd

Kimi ni Todoke (şarkı tabiki japonca ama ingilizce çevirisi de var bu klipte , ve sözler çok güzel)


Nana Opening Song4

Nana - Black Stones - Opening
(Özellikle NANA Anime ( Animedeki müzik grubunun adıyla "Black Stones" olarak müziklerini aratabilirsiniz) şarkıları İngilizce ağırlıklıdır, sıkılmassınız "bence" :P )


Anaaamm Otaku olmadım heralde dimi, yok canım olmamışımdır:D "anime delisi"

Bakalım animelerle ilgili bu yazımın takibine ve okunuş istatistiklerine göre devamını getirebilirim, umarım içinizdeki çocuğu hiç kaybetmessiniz.

p.s. şimdi fark ettim de baya uzun yazmışım :( umarım sonuna kadar okuyan olur)

Fazie

Popüler Yayınlar